top of page

Duygular bulaşıcıdır…

Photo by Rodolfo Quiru00f3s on Pexels.com

Zaman zaman gittiğim bir kargo şubesi var. İhtiyacım olduğunda onlara gitmeyi tercih ediyorum. Bankoların gerisinde hizmet eden iki genç, güler yüzlü, işini bilen ve seven, pratik, yardımsever hanımefendi çalışıyor orada. Hizmetlerinden memnunum ve hızlılar. Dün sabahtan bu şubeye bir zarf yollamak üzere uğradım. Kapıdan girdiğim anda onları “günaydın” diye selamladım. Karşılık verdiler ama düşük sesle ve duygusuz bir karşılıktı bu. Bu hallerinin sebebi, üst kattaki şube yöneticisinin gergin ve yüksek sesle yaptığı bir telefon konuşmasıydı. Şube çalışanlarının yüzlerinde hafif bir tedirginlik ve gerginlik gözlemlenebiliyordu. Bana yardımcı olan hanımefendi işini yaparken tutuk hareket ediyor, beimle konuurken ise alçak sesle konuşuyordu. Bir ara yanındaki arkadaşına “ne sabah ama… işe böylemi başlanır?” dediğini duydum. İşimi tamamladıklarında oradan ayrıldım.

Konu bizimle ilgili olsa da olmasa da etrafımızda yaşanan gerginlikler tatsızlıklardan etkileniyoruz. Bu gerginlikler iş yerimizde ve bir üstümüz tarafından yaşanılıyor ve yaşatılıyor ise işimiz çok daha zordur. Konu gene döndü dolaştı “duygu kontrolü” konusuna geldi.

Öfke benliğin yemi, en lezzetli gıdasıdır.  Benlik semirdi mi irade yok olur gider.  İradesi zayıflayanın ruhu intihar eder.  Posalaşmış bir beden taşımak ne ağır zillet, ötelere kapalı bir ruh taşımak ne büyük ihanet.  Şeyh Edebali

Güzel duyguları paylaşacağımız, bulaştıracağımız bir hafta olsun…

6 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page