Yürekli Eğitim ve Danışmanlık tarafından 14-15 Kasım 2000 tarihlerinde düzenlenen
BÜLENT ECZACIBAŞI - İş İnsanı
ABD'de çocuklara Washington D.C.'nin anlamı sorulduğunda artık alınan cevap washington dot com, oluyormuş. Bülent Eczacıbaşı dünyadaki değişimin nerelere geldiğini, genç neslin algılamadaki farklılıklarını bu örnekle açıkladıktan sonra sözü Türkiye'ye getirip yaralarımıza parmak bastı. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, kimsenin yerinde oynatamadığı bürokrasi, yerinden oynamayan parti başkanları ile çağdaş yönetim ve liderlik anlayışının yakalanamayacağını söyledi. Bülent Eczacıbaşı, yeni ekonomide meydana gelen değişimlerle yönetim anlayışının tamamen değişikliğe uğradığını ve eski ekonomideki klasik komuta kontrol sisteminin çöktüğünü söyledi.
Yeni sistemde emir vermek, iş yaptırmak, kontrol etmek gibi kavramların değiştiğini belirten Eczacıbaşı, bunlara bağlı olarak yetki ve sorumluluk kavramlarının da değiştiğini, eski sisteme göre çalışana daha fazla inisiyatif tanıyan, yaratıcılığa çok daha fazla önem veren bir sistemin geldiğini söyledi. Eisenhower şöyle demiş: "Elinize 20 santimlik bir ip alın. Arkasından itin, ip hiç bir yere gitmez. Sadece kıvrılır. Ama ipi önünden tutup çekerseniz, istediğiniz yöne hareket ettirirsiniz." İşte liderlik...
Türkiye'de siyaset ve bürokrasi dünyasının yetkisi artarken, sorumluluğu azalan bir dünyada yaşamını sürdürdüğünü belirten Eczacıbaşı, yeni ekonomide fabrikası ve sermayesi olmayan insanların milyonlarca dolar kazandığını ve insanın en önemli faktör olduğunu belirtti. Eczacıbaşı, çalışanların iyi bir ücret, anlamlı bir amaç ve sağlam bir vizyonla en üst düzeyde enerjilerini yaptıkları işe aktaracaklarını söyledi.
Liderlik açısından vizyonun önemine dikkat çeken Eczacıbaşı, ‘‘İyi bir vizyonla, değişik yönlere savrulan enerjiler bir araya getirilebilir ve ortaya olağanüstü işler çıkartılabilir’’ dedi.
Hayatta amacını iyi tanımlayamayanlar başarılı olamıyorlar, başarıya giden yolları göremiyorlar.
Amacını bilen, ne istediğini bilen insandır. Olaylara ne amaçla bakarsanız onu görürsünüz.
Burada katılımcılara "Kolunuzdaki saate hiç bakmadan bir kağıdın üzerine kadranın resmini çizebilir misiniz?" dendi. Bir konferansta konuşmacı davetlilerden bunu istemiş. İşadamı Bülent Eczacıbaşı da salonda bulunuyormuş. Katılımcıların hiçbiri kadranın şeklini kağıda dökememiş. Günde kimbilir kaç kez baktığımız saatin kadranını tam olarak çizemedik, diyor Eczacıbaşı, rakamlar Romen rakamı mı, normal mi, rakam yerine çizgi mi var, yoksa nokta mı, markası nerede yazılı, bilemedik. Çünkü biz saate başka bir amaçla bakıyoruz; derdimiz kadranın şekli değil, "saatin kaç olduğu..." Amaç bu olunca saatin kendisini göremiyoruz.
İnsanlarla anlamlı bir amaca yönelik çalışıyorlarsa başarılı oluyorlar.
" Peki bu konuda bizim eksiğimiz ne ? " sorusunun cevapları ise ;
İnsanlar emirle değil vizyonla yönetilmek isterler.
Güven ortamının eksikliği.
Haksızlıkların olması.
Söylenilenle yapılanların aynı olmaması.
Aldatılma ve aldatma.
Girişimcilik ve yaratıcılık noksanlığı.
Katılım ve paylaşım eksikliği.
Yetersiz öğrenme.
Yönetenlerde hizmet anlayışının yetersizliği.
Liderlerden istediğimiz uzun ve soluksuz bir koşu değil, en hızlı koştukları anda bayrağı başkalarına devretmeleri.
Değişimi sağlayarak geleceğimizi garanti altına alamamak.
Eczacıbaşı, yüzünü doğuya dönenle batıya dönenin, ‘Türküm’ diyenle ‘Kürdüm’ diyenin ortak enerjisinin de ancak bir vizyonla sağlanabileceğini söyledi. Eczacıbaşı, iyi konuşmacılara ve karizmatik insanlara dikkatli yaklaşılması gerektiğini, çünkü her iki özelliğe sahip olan insanların da insanları olumlu yönlere olduğu kadar olumsuz yönlere de götürebileceğini belirtti.
Eczacıbaşı günümüzde üzerinde durulması ve cevaplanması gereken soruların;
Müşterilerin ürünlerimizi seçmeleri için hangi nedenler var ?
İnsanların bizim kuruluşumuzda çalışmak istemeleri için hangi nedenler vardır ?
Motivasyon, İnsanlara istemediklerini yaptırma sanatıdır. Covey'e göre motivasyonun evrimi :
Başlangıçta insanların sadece mideleri önemsendi ve onları doyurmanın motivasyon açısından yeterli olacağı zannediliyordu.
Daha sonraları kalp ve beyinleri olduğunun farkına varıldı. Yaratıcılık konusunda fırsatlar tanındı.
Şimdi ise onların ruhlarının olduğunun farkına varıldı. İnsanlara amaç vererek onları mutlu ve motive edilebileceği görüldü.
İnsanlara işlerinin nasıl yapılacağını değil, ne yapacaklarını söyleyin. Bırakın yaratıcılıklarıyla sizi şaşırtsınlar. GENERAL PATTON
Eczacıbaşı, konuşması sonrasında Sunucu Jan Hopkins'in ‘‘Politikaya girmeyi düşünüyor musunuz?’’ sorusunu da Eczacıbaşı, ‘‘Kısa dönemde böyle bir şey yok. Ancak uzun dönemde kimse ne olacağını bilemez’’ şeklinde yanıtladı. Gazetecilerin ‘‘koltuğa yapışan siyasetçiler’’ tanımı ile Demirel'i mi kastettiğinin sorması üzerine ‘‘Sadece Demirel'le ilgili değil. Tüm siyasetçilerle ilgili bir konuşmaydı bu’’ dedi.
Bülent Eczacıbaşı'dan özlü sözler
Eskiden işlerin yapılmasını sağlamanın kısa ve net bir yolu vardı. Buna emir verme yetkisi diyorduk. Artık kuruluşun tüm sermayesini kafalarında taşıyan insanlar için bu yöntem geçerli değil.
Dünün dünyasında işletme yöneticilerinin aklında iki yaşamsal soru vardı. Birincisi, üretimin devamlılığını nasıl sağlarım? İkincisi rekabetten nasıl korunurum? Bugün ise aklımızdan hiç çıkmaması gereken iki bambaşka yaşamsal soru var: -Müşterilerimizin bizim ürünlerimizi seçmeleri için hangi nedenler var? -İnsanların bizim kuruluşumuzda çalışmayı seçmeleri için hangi nedenler var?
Vizyon bize bir taşla üç kuş vurma imkanını veriyor. Vizyon, odaklaşmayı, amaca giden yolları görmemizi sağlayan ve insanları motive eden enerji kaynağı.
Biz insanlar, emirlerle değil, vizyonla yönetilmeyi istiyoruz. Bizi yönetenler bizi tanısınlar, anlasınlar istiyoruz. Eğer bunu yapana güveniyorsak vizyonunun peşinden gidiyoruz.
Max De Pree "Liderin birinci görevi gerçeği tanımlamaktır. Son görevi teşekkür etmektir. İkisinin arasında lider bir hizmetkardır"
Comments