Photo by Pixabay on Pexels.com
Maymun medeniyetinin başına geçen sihirli bir maymun kral vardır. Sonuçta maymun kral dünyayı karıştıran bir şeytanı yenerek, şeytanın kılıcını çalar.
Şeytan’ın kılıcı ile ülkesine geri döndüğünde, kılıç kullanmada ustalaşarak silahşor olur. Hatta ülkesindeki diğer maymunlara da oyuncak kılıçlar yaptırarak savaş oyunları oynatır.
Ancak, ülkesinin komutanı olan bu savaşçı maymun maalesef kendisini kontrol etmekte başarısız olur. Kafasında uyanan bir düşünceye kapılarak kendilerinin oyuncak silahlarla savaş oyunu oynamalarının komşu ülkelerce gerçek savaş çalışması olarak algılandığı düşüncesine kapılır ve bu sefer kendisi de gerçek bir silahlanma yarışına girişir.
Bu On üçüncü Yüzyıl eseri ne kadar da günümüzü yansıtıyor değil mi?
Öyküdeki maymun kral elindeki gücü akılsızca kullanmayı, doğal düzeni bozarak ortalığı birbirine kattıktan sonra kendini yok edecek tuzağa kendi kendine düşmesini anlatır. Tuzağa düştüğünde ise içinde kaynaklanan dayanılmaz arzuyu yitirerek, varlık bilimini araştırmaya yönelir. Dikkatini akılcılık ve birleşmeye toplar.
Maymun’un düşüşü Buda ile karşılaştığında başlar. Tao’cu din adamları kendisine içindeki yaratıkla savaşması gerektiğini söylerler ve Taoist eser I Ching’de belirtilen Ruh Simya Kazanında pişmesini öğütlerler, ancak maymun kral bu gelişmeden kaçar.
Buda, maymunun gururunu kâinatın karşı konulmaz görecelilik kanununu kendisine açıklayarak ele geçirir ve maymunu beş element dağına hapsederek kibrinin sonuçlarından acı çekmeye mahkûm eder.
Beş yüzyıl sonra Budist tarihçi Kuan Yin yaptıklarından pişman olmuş maymunun yattığı hapishaneye giderek şunları yazar:
Ne kadar kötü ki sihirli maymun halkına hiç hizmet etmedi; Akılsız bir kahramanlık gösterişine kapıldı. Çılgın bir yürekle çevresini yakıp yıkarak Ölümsüzlerin toplantısında;
Büyüklük tutkusunun kasırgasıyla egosunun peşine kapılıp
Mutluluk cennetine koştu.
Yüzbinlerce askerin arasında,
Kendisine direnecek yoktu;
Gökyüzündeki en yüksek cennet katında
Ürkütücü bir varlıktı o.
Ancak ne zaman ki şaşırtıcı Buda ile karşılaştı,
Merak ediyoruz, artık kim bilir ne zaman yeniden ortaya çıkarak aynı şeyleri yapmaya kalkabilecek?
Şimdi maymun artık serbest bırakılması için azizlere yalvarmaktadır. Azizler kendisini bir şartla serbest bırakacaklarını söylerler; artık tüm gücünü yalnızca aydınlanma peşine düşmekte kullanacaktır. Ancak bu aydınlanma sadece kendisi için değil tüm toplum için olacaktır. Son olarak aziz, maymunu uzun yoluna çıkmak üzere serbest bırakmadan önce bir tedbir alarak maymunun başına bir halka geçirir. Bu halka maymun tutkuya kapılarak yanlış bir davranışa kalkıştığında başını sıkarak dayanılmaz bir acı verecektir.
Savaş Sanatı yüzlerce yıldır, stratejinin en önemli klasik eserlerinden biri olarak bilinmektedir. Ancak bizce bu eserin en önemli bilgeliği Sun Tzu’nun kendi eserini okuyan her savaşçının başına geçirdiği halkadadır. Tarih bu halkayı unutan savaşçıların başının nasıl bir sihirli güç tarafından sıkıldığını gösteren örneklerle doludur.
Sun Tzu Savaş Sanatı Kitaplarından alıntıdır.
Comments