Marshall B. Rosenberg tarafından geliştirilen “Şiddetsiz İletişim” (Nonviolent Communication) Yaklaşımı Duygusal Zekâ yetkinliklerine ışık tutacak bilgi ve uygulamalar içermektedir.
Şiddetsiz İletişim Süreci
Yürekten verme arzusuna karşılıklı olarak ulaşabilmek için bilinç ışığımızı Şiddetsiz İletişim modelinin dört unsuru olarak tanımladığımız dört alana odaklanmamız gerekir.
Bir durumla ilgili;
1. Gözlem: Yaşam içerisinde karşımızdaki kişiler bizim yaşamımızı olumlu ya da olumsuz etkileyen sözler söyleyebilir ve/ veya eylemlerde bulunabilir. Bu başlık altında bu eylem ya da sözlerin gözlenmesinden bahsedilmektedir. Bunun püf noktası bu gözlemi yargı veya değerlendirme olmaksızın dile getirebilmek; insanların hoşlandığımız veya hoşlanmadığımız konularda ne yaptığını söylemektir. (İlgili Olduğu Duygusal Zekâ Yetkinlikleri: Duygusal Bilinç)
2. Duygular: Bu gözlem sonucunda bizde uyanan bazı duyguları belirtiriz: incinmiş, korkmuş, sevinçli, keyifli, üzgün, neşeli ya da sinirli miyiz? (İlgili Olduğu Duygusal Zekâ Yetkinlikleri: Duygusal Bilinç)
3. İhtiyaçlar: Tanımladığımız bu duygularla hangi ihtiyaçlarımızın ilişkili olduğunu incelemek ve ifade edebilmektir. Nasıl olduğumuzu açık ve dürüstçe ifade etmek için Şiddetsiz İletişimi kullanırken bu üç unsurla ilgili farkındalık mevcuttur. Örneğin bir anne oğluna bu üç unsuru şu şekilde ifade edebilir: “oğlum, ayağından çıkardığın kirli çorapların birini salonda kanepenin yanında, diğerini de sehpanın altında, yerde gördüğüm zaman rahatsızlık duyuyorum çünkü evin ortak kullandığımız mekânlarında daha çok düzene ihtiyacım var.” (İlgili Olduğu Duygusal Zekâ Yetkinlikleri: Duygusal Bilinç)
4. İstek/ Rica: “ Lütfen şu çoraplarını odana götürür müsün veya kirli sepetine koyar mısın?” Bu dördüncü unsur, yaşamımızı daha iyiye götürmek için karşımızdakinden ne istediğimizi açık ve net olarak dile getirir. (İlgili Olduğu Duygusal Zekâ Yetkinlikleri: Duyguları ifade etmek, Özdenetim)
Şiddetsiz iletişimin bir kısmı, bu dört parça bilgiyi sözlü olarak ya da başka kanallarla ifade etmektir. İletişimin diğer yönü, karşımızdakinden yine bu dördünü kapsayan bir mesaj almaktır. Neyi gözlemlediği, hissettiği, ihtiyaçlarının ne olduğu ve dördüncü kısım olan istekle hayatında neyin zenginleştireceğini duyarak onunla bağlantı kurmaktır. (İlgili Olduğu Sosyal Zekâ Yetkinlikleri: Sosyal Bilinç - Empati)
Dikkatimizi sözünü ettiğimiz bu dört alana yoğunlaştırarak ve karşımızdakinin de böyle yapmasına yardımcı olarak çift yönlü bir iletişim akışı sağladığımızda şefkatimiz tüm doğallığıyla ortaya çıkacaktır. Ne gözlemliyorum, ne hissediyorum, ihtiyaçlarım neler, yaşamımı zenginleştirmek için senden ne istiyorum? Sen ne gözlemliyorsun, ne hissediyorsun, ihtiyaçların neler, sen kendi yaşamını zenginleştirmek için benden ne istiyorsun?
Şiddetsiz İletişim Süreci
Bizi etkileyen somut eylemlerle ilgili gözlemlerimiz,
Gözlemlerimizle bağlantılı duygularımız,
Bu duyguları yaratan ihtiyaçlarımız,
Değerlerimiz, arzularımız.
Yaşamımızı gerçekleştirmek için istediğimiz somut eylemler.
Şiddetsiz İletişimin iki yönü:
Dört unsuru kullanarak yürekliliğimizi ifade etmek. (İlgili Olduğu Duygusal Zekâ Yetkinlikleri: Duyguları İfade Etmek)
Dört unsur aracılığıyla karşımızdakini duygudaşça dinlemek. (İlgili Olduğu Duygusal Zekâ Yetkinlikleri: Sosyal Bilinç – Empati, Dinleme)
Bu süreci kullanırken, ya kendimizi bu dört öğeyi kapsayacak şekilde ifade ederek ya da karşımızdakini duygudaşça dinleyip bu bilgiyi yakalamaya çalışarak başlayabiliriz. Şiddetsiz iletişimin sadece belirli koşullarda geçerli bir dizi formül değildir; değişik durumlarla, farklı kişilik yapılarına ve kültür tarzlarına kolayca uyum sağlar. Ayrıca, her ne kadar “ bir süreç “ ya da “ bir dil” olarak tanımlasak da şiddetsiz iletişim sürecinin dört öğesini bir tek kelime bile etmeden uygulamak da mümkündür. Şiddetsiz iletişimin özü, karşılıklı olarak kullanılan kelimelerle değil, bu dört öğenin bilincinde olmamızdadır.
* Şiddetsiz İletişim (Bir Yaşam Dili), Marshall B. Rosenberg, Sistem Yayıncılık; İstanbul 2004
Comentários