Royal Aeronautical Society'nin havacılık alanında zihinsel sağlık odaklı bir çalışması, bu alanda sadece mevcut problemlere destek sağlamak yerine, önleme yöntemlerine de odaklanılması gerektiğini vurguluyor. Bu çalışma, özellikle pilotlar ve diğer uçuş emniyet kritik pozisyonlardaki çalışanların zihinsel sağlıklarının, operasyonel performans ve uçuş emniyeti üzerindeki etkileri açısından önemli olduğunu gösteriyor. Çalışma, zihinsel sağlık sorunlarının başlamasını önlemek için psikososyal risk yönetimi sistemlerinin eksikliğine dikkat çekiyor.
Üst Düzey Yöneticilerden David Edwards, endüstrinin zaten zihinsel sağlık sorunları yaşayan çalışanları destekleme konusunda daha fazla adım attığını belirtiyor. Ancak, zihinsel sağlık sorunlarının ilk etapta gelişimini önleyecek psikososyal risk yönetimi sistemlerinin yetersiz olduğunu vurguluyor. Bu durum, sadece destekleyici yaklaşımların ötesine geçilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Çalışmada, zihinsel sağlığın yalnızca kokpitte değil, havacılığın diğer emniyet kritik alanlarında da önemli bir konu olduğu belirtiliyor. Çalışma grubu, uçuş emniyeti ile ilgili kritik personelin psikolojik değerlendirmeler aracılığıyla bu tür risklerin izlenebilir ve nicelendirilebilir olup olmadığını sorguluyor. Böyle bir değerlendirme, yönetim stratejilerinin iyileştirilmesine katkı sağlayabilir.
Ayrıca, zihinsel sağlık sorunlarının yaygınlığına dair araştırmaların desteklenmesi öneriliyor. Bu araştırmalar, 'tükenmişlik' sorununu da içerecek şekilde, tartışma yaratma ve politika şekillendirme kapasitesine sahip bir kanıt tabanı sağlayabilir. Psikososyal riskler ile zihinsel sağlık sorunları ve güvenlikle ilgili davranışlar arasındaki bağlantıların araştırılması, teknolojik çözümlerle nasıl bir izleme ve hafifletme sisteminin güvenlik yönetim sistemine entegre edilebileceğinin değerlendirilmesine olanak tanır.
Çalışma grubunun başkanı Marc Atheron, sivil havacılık personelinin zihinsel sağlığı ve esenliğinin sektörün etkileyici güvenlik kaydını ve operasyonel performansını sürdürmede büyüyen bir sorun olduğunu ifade ediyor. Çalışma grubu, endüstriye bir "arka rüzgar" sağlamayı ve riskleri yönetme konusunda daha stratejik ve bütüncül bir yanıt geliştirilmesine katkıda bulunmayı umuyor.
Sonuç olarak, bu çalışma havacılık sektöründe zihinsel sağlık yönetiminin sadece mevcut durumlar için destek sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda önleme stratejilerini de kapsaması gerektiğini önemle vurgulamaktadır. Bu, hem çalışanların hem de sektörün genel sağlığı ve güvenliği açısından kritik bir adımdır.
Comments