Havacılık sektörü, yüksek standartlara dayalı operasyonel süreçleri ve emniyet önceliği ile bilinir. Ancak, bu süreçlerin en kritik bileşenlerinden biri, uçuş ekibi ile yer ekibi arasındaki etkili iletişimdir. NASA’nın ASRS Callback dergisinin 515. sayısında yer alan raporlar, Push Back operasyonlarında iletişim eksikliklerinin uçuş emniyetini nasıl tehdit edebileceğini gözler önüne seriyor.
Bir Boeing 737 kaptanının raporladığı olay, iletişim eksikliğinin neden olduğu riskleri çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Uçuş, Ramp Kulesi’nden Push Back izni almış ve inbound bir Embraer uçağına yol verilmesi talimatıyla hareket etmeye hazırlanıyordu. Kaptan, yer ekibine frenlerin serbest olduğunu ve inbound Embraer’a yol verilmesi gerektiğini iletti. Ancak, çekici sürücüsünün aksanı anlaşılması zordu ve talimatları anladığını belirtmesine rağmen iletişimde bir kopukluk yaşandı.
Push Back sırasında, kaptan ve F/O, çekici sürücüsünün uçaktan uzaklaşıp başka bir uçağa destek olmaya geçtiğini fark etti. Bu süreçte, uçak hareket edemeyecek bir şekilde izole kaldı. Çekici sürücüsü, herhangi bir bilgi vermeden geri dönmüş ve uçağı hafifçe hareket ettirmişti. Neyse ki, kaptan park frenini yeniden ayarlayarak durumu kontrol altına aldı. Ancak bu süreçte, çekici sürücüsünün eylemleri ve iletişim eksikliği, ciddi bir kazanın eşiğine gelinmesine neden olabilirdi.
Bu olay, Push Back operasyonlarının yoğun ve öngörülemez doğasını yansıtıyor. Operasyonel zorlukların yanı sıra, insan faktörleri de bu süreçleri etkileyen önemli bir unsur. Yorgunluk, dikkat dağınıklığı, durumsal farkındalık eksikliği, iş yükü ve dil bariyerleri, uçuş ve yer ekipleri arasındaki iletişim problemlerinin başlıca sebepleri olarak öne çıkıyor.
Psikoloji ve İnsan Faktörlerinin Rolü
Bu tür olaylar, insan faktörleri psikolojisinin önemini bir kez daha vurgulamaktadır. Durumsal farkındalık, ekip içi iletişim ve karar verme becerilerinin geliştirilmesi, bu tür kazaların önlenmesinde temel rol oynar. Ayrıca, yorgunluk yönetimi ve stres altında performans konuları, havacılık psikolojisinin bu alanlara katkı sağlayabileceğini göstermektedir.
Emniyet Kültürünü Geliştirme Önerileri
Dil Eğitimleri: Yer ekipleri ve uçuş ekipleri arasındaki dil bariyerlerini azaltmak için uluslararası standartlara uygun İngilizce dil eğitimi sağlanmalıdır. Yurt içi operasyonlar için dili etkin kullanma, ortak terminolojiye hakimiyet konuları üzerinde durulmalıdır.
Standartlara Uyumun Güçlendirilmesi: SOP'lerin daha sıkı uygulanması ve bu standartların tüm ekip üyeleri tarafından anlaşılması sağlanmalıdır.
Durumsal Farkındalık Eğitimleri: Hem yer hem de uçuş ekipleri için durumsal farkındalık ve ekip kaynak yönetimi (CRM) eğitimleri yaygınlaştırılmalıdır.
İletişim Teknolojilerinin İyileştirilmesi: Kablosuz kulaklık ve interkom sistemlerindeki teknik sorunlar için daha güvenilir çözümler üretilmelidir.
Sonuç
Havacılık emniyetinde "insan faktörleri" genellikle en zayıf halka olarak görülür, ancak bu aynı zamanda en büyük gelişim potansiyelini de barındırır. NASA’nın Push Back iletişimleri üzerine yayımladığı bu rapor, etkili iletişim, prosedürel disiplin ve eğitim ihtiyacının önemini açıkça ortaya koyuyor.
Havacılık psikolojisi ve insan faktörleri alanında yapılacak yatırımlar, bu gibi olayların önlenmesine ve emniyet kültürünün güçlendirilmesine katkı sağlayabilir. Bu yazı, havacılık profesyonellerinin yanı sıra liderlik ve ekip yönetimi gibi alanlarda çalışan yöneticilere de ilham verebilir. Çünkü etkili iletişim ve ekip çalışması, sektörden bağımsız olarak her alanda başarının anahtarıdır.
Kaynak
NASA Aviation Safety Reporting System. (2022, December). ASRS Callback Issue 515: Perils in Pushback Communications.
Comments