top of page

Howard Gardner ve Çoklu Zekâ Teorisi

Güncelleme tarihi: 8 Nis 2022

Howard Gardner, Harvard Graduate School of Education ‘da Zekâ ve Eğitim alanında profesördür. Ayrıca Harvard Üniversitesi’nde psikoloji ve Boston Üniversitesi’nde eczacılık ana bilim dalında nöroloji alanlarında profesör olarak çalışmaktadır.

On sekiz kitap (yirmi dile çevrilmiştir) ve birkaç yüz makalenin yazarı olan Gardner’ın, en çok tanınmasını sağlayan konu kendisinin geliştirdiği insan zekâsının psikometrik araçlarla değerlendirilmesi temelini sağlayan ve içinde kimi eleştirilere de rastlanan çok sayıda zekâ formları kuramına dayanan eğitim döngüleri olgusudur.

Howard Gardner IQ kavramını ilk sorgulayanlardandır. Frames of Mind (Zihnin Pencereleri) (Basic Books, NewYork 1983) adlı eserinde, hayattaki başarımızda sadece tek bir çeşit zekânın hayati önem taşıdığını reddetmiş ve bunun geniş bir tayf olduğunu öne sürmüştür.

Howard Gardner’ın Çoklu Zekâ Teorisi, IQ testleriyle tam olarak ölçülebileceğine inanılan zekânın bütün halinde bir kapasiteye sahip olduğu yönündeki geleneksel görüşü değiştirmiştir. Onun yerine bu teori, zekâyı en azından herhangi bir kültür tarafından değerlendirilen sorun çözme ve ürün üretme yeteneği olarak tanımlamaktadır.

Biyoloji, antropoloji, gelişim ve zeka psikolojisi, nöropsikoloji ve psikometri gibi bilim dallarından alıntı yaptığı bulgularla Gardner, kişinin yeteneklerinin zeka sayılıp sayılmayacağına karar vermede sekiz farklı kriter kullanmaktadır:

  1. Beyin sarsıntısı sonucu potansiyel çevreden soyutlanma

  2. Üstün zekâlıların, dâhilerin ve diğer istisnai bireylerin varlığı

  3. Tanımlanabilir ana işlem seti – temel tip bilgi işleme işlemleri ya da spesifik tip bir girdi ile ilgili mekanizmalar

  4. Kesin bir “son-nokta” performansı ile belirlenen farklı bir gelişme geçmişi

  5. Evrimsel geçmiş ve evrimsel akılcı ilerleme

  6. Deneysel ve psikolojik görevlerden destek

  7. Psikometrik bulgulardan destek

  8. Simge sisteminden kodlama yapmada aşırı duyarlılık

Zihnin çerçeveleri adlı kitabında teorisini tanıtırken Gardner, her bireyin en azından yedi bağımsız yetenek ya da zekâ formu taşıdığını ileri sürmüştür. Kişilerin zeka formlarını ortaya çıkarırken kullandığı sekiz kriter arasında temel işlemler de vardır. Açıklamalarına göre bir temel işlem bilgi işleme mekanizmasından ibarettir. – Aslında bu, beyne belirli bir girdi ya da bilginin girişi ve işlenmesi olgusudur.-

Zihnin çerçeveleri adlı çalışmasında ve son zamanlarda yaptığı kimi çalışmalarında Gardner, her bir zekâ formunun aşağıdaki temel işlemlerden bir ya da daha fazlasından geçmesi gerektiğini öne sürmüştür:

Gardner’ın teorisinde zeka iki anlamda kullanılmaktadır. Zeka, türleri ve spesifik karakteristikleri belirtebilir; insanoğlu bu sekiz zeka formunu yansıtabilir. Aynı zamanda zeka, bireysel farklılığı da gösterebilir. Bütün insanlar sekiz zeka formuna sahipken, her bir insan kendi özel zeka formları karışımına sahiptir.


Aşağıdaki zekâ formlarına ilişkin açıklamalar White ve Blythe tarafından, Zihnin Çerçeveleri çalışmasında sunulan ve zekâ formunu açıklayan meslek, uzmanlık alanları ve bilim dallarından uyarlanmıştır (1992). Ancak sunulanlar konuya ilişkin tek örnek değildir ve söz konusu örnekler tek bir zekâ formunu temsil ediyor olmayıp ve öteki zekâ formları için de dikkate alınmayacak anlamına gelmezler. Bireyler asla yalnızca bir tek zekâ formuna sahip olmazlar. Genellikle zekâsı düzgün çalışan herkes bütün zekâ formlarını taşır. Yalnızca bunları çeşitli düzeylerde ve anlamlı bir şey yaratmak ya da anlamlı bir rol ya da görev icra etmek için çeşitli şekillerde harmanlarlar.


Zeka formu Temel işlemler

Dil Söz dizimi, ses bilimi, anlam bilim, uygulama yeteneği (pragmatizm)

Müzikal Müzik kulağı, ritim yeteneği, tını yeteneği

Mantıksal- matematiksel Sayı, kategorize etme, ilişki kurma

Uzamsal Doğru öngörü, şekillerin akılda dönüşümü

Bedensel - kinestetik Kendi vücudunu kontrol ve nesneleri elle tutmada kontrol yetenekleri

Kişiler arası (sosyal) Başkalarının duygu, amaç ve güdülerinin farkında olma

Kişisel Kendi duygu, amaç ve güdülerinin farkında olma

Doğaya ilişkin Çevredeki nesneleri tanıma ve sınıflandırma yeteneği

Varoluşsal Hayatın anlamı ve hayatın başlangıcı gibi insanın varoluşu hakkındaki

sorulara karşı duyarlılık olarak tanımlanmaktadır.


Gardner, zekanın sekiz ana formu üzerinde durmuştur. Bunların ilk ikisi (dilsel ve matematiksel) IQ testlerinin bazını oluşturur. Gardner son ikisini (kişiler arası ve kişi ile ilgili) ise kişisel zekalar olarak tanımlamıştır. Bu zekâlar, Duygusal ve Sosyal Zekâ kavramın temelini oluşturur.

Aslında, zekâ tektir ve zekânın formları, zekâyı oluşturan bileşenlerdir. Her insanın bizim geleneksel şeker macunu tablasına benzeyen sekiz gözlü zekâ kaplarımız vardır. Tanrı, her insana doğarken bu kabın her bir gözü için farklı kapasiteler tahsis eder. Bu kapasiteleri kullanmak, geliştirmek o kişiye kalmıştır.


Dilsel Kapasite,

Kişilere iletişim kurma ve dili kullanarak dünyaya anlam kazandırma olanağını sağlar. Şairler, bu yeteneğin en iyi örneğini oluşturur. Tekerleme söyleyerek oynamayı seven, her zaman anlatacak hikâyesi olan, yabancı dilleri çok çabuk öğrenen ve kelime oyunları yapan öğrencilerin hepsi konuşma zekâsını yansıtmaktadır. Bu kişiler;

  • Konuştukları dile hâkimdirler.

  • Argümanları zekicedir,

  • İkna kabiliyetleri yüksektir,

  • İnsanlarla kolay ve güçlü iletişim kurarlar.

Matematiksel-Mantıksal Kapasite,

Kişilerin soyut ilişkileri kullanabilmelerini ve değerlendirebilmelerini sağlar. Bilim adamları, matematikçiler ve filozoflar tümüyle bu zekâ formunu taşırlar. Aynı şekilde beysbol istatistiklerini iyi bilen ve sistematik test çözme yöntemleriyle – okulla ilgili olsun, kişisel olsun- problemleri dikkatlice analiz edebilen öğrenciler de bu zekâ formuna sahiptir. Bu kişiler;

  • Figür ve mantıkta başarılıdır.

  • Neden-sonuç ilişkisi içinde düşünür,

  • Hipotezlerle ve kavramlarla uğraşır,

  • Rasyonel bir bakış açıları vardır.

Uzamsal Kapasite,

Sayesinde kişiler görsel ve uzaya ilişkin bilgiyi algılayabilir, bu bilgiyi dönüştürebilir ve zekaları sayesinde görsel hayalleri yeniden yaratabilir. Mimarlar, mühendisler ve heykeltıraşlar iyi gelişmiş bu zeka formuna gereksinim duyar. Defterlerine yazı yazmaya başlamadan önce, bir takım resim, şekil ve grafikler çizen ve yazdığı notları çeşitli şekillerle çerçeve içine alan çocuklar söz konusu uzaya ilişkin zeka formunu kullanmaktadır. Uzaya ilişkin zeka formu genellikle hayal gücü ile ilgiliyken, hayal gücü fazla gelişmemiş bireylerce de yüksek düzeyde uygulamaya yansıtılabilir.

Bu kişiler;

  • Görsel detaylarla uğraşmayı sever,

  • Resimlerle düşünür, dolayısıyla resim ve çizgileri iyidir.

  • Üç boyutu da görebilir ve fark edebilir.

Ritmik-Müziksel Kapasite,

Seslerin taşıdığı anlamları yaratmalarını, anlamalarını ve bu yolla iletişim kurmalarını sağlar. Bestekârlar ve müzisyenler bu zekayı açıkça yansıtırlarken, sınıfın dışındaki kuş seslerinden çabuk etkilenen ve kalemleriyle sıralara vurarak müzik ritimleri tutturmaya eğilimli öğrenciler bu zeka formunu yansıtırlar. Bu kişiler;

  • İyi bir kulağı vardır,

  • Ritim duyguları gelişmiştir,

  • Melodi konusunda ustadır,

  • Müzik ahengini sezmede oldukça iyidir.

Vücutsal-Kinestetik Kapasite,

Bireylerin vücudun her yerini ya da belirli bir yerini kullanarak sorun çözmelerini ve ürün yaratmalarını sağlar. Atletler, dansçılar, cerrahlar, koreograflar ve zanaatkârlar hep bu zekâ formunu kullanmaktadır. Ayrıca jimnastik ve okul dansları konularında yeteneği olanlarda, rapor yazmak yerine model hazırlayan ve buruşturulmuş kâğıdı kolaylıkla çöp kovasına atabilen öğrenciler bu zekâ formuna sahip olmanın belirtilerini taşır. Bu kişiler;

  • Fiziksel olarak gelişkindir,

  • Vücut kabiliyetleri fazladır,

  • El becerileri gelişmiştir,

  • Zanaatta başarılı olur.

Sosyal (Kişiler arası) Kapasite,

Kişilerin, diğerlerinin duygu ve niyetlerini tanımalarını ve ayırt etmelerini sağlar. Öğretmenler, anne- babalar, siyasetçiler, psikologlar ve satış elemanları kişiler arası zekâ formunu taşımaktadır. Öğrenciler bu zekâ formunu, küçük gruplar halinde takım çalışması yaparlarken, arkadaşlarının davranışlarını anlayıp, onlara tepki gösterirken ve ev ödevini tamamlamak için daha fazla süre isterken öğretmenini ikna etmeye çalışırken kullanır. Bu kişiler;

  • Diğer insanları çok kolay anlayabilir,

  • Onlarla kolayca anlaşabilir,

  • Kendilerini onların yerine koyabilir,

  • Diğer insanların ruh hallerini, eğilimlerini, güdülerini ve dileklerini sezebilir.

Kişisel Kapasite,

Sayesinde bireyler, kendi duygularını ayırt etmeyi, kendileri hakkında doğru akılcı modeller geliştirmeyi ve bu modelleri kendi yaşamları hakkında karar almak için kullanmalarını sağlar. Bu yeteneğe kimin ve ne ölçüde sahip olduğunu belirlemenin güç olmasına karşın, öğrencilerin zekâlarını kullanma şekillerinde belirtilerine rastlanabilir. Örneğin, sahip oldukları güçlerden ne ölçüde yararlanabildiklerine, zayıf yönlerinin ne ölçüde bilincinde olduklarına ve yaptıkları seçimler ve aldıkları kararlarda ne ölçüde düşünerek davrandıklarına göre bu zekâ formuna sahip olup olmadıkları belli olmaktadır. Bu kişiler;

  • Kendilerinin gerçek, güzel bir formunu oluşturabilir ve bunu hayat boyu kullanır.

  • Duygularını davranışlarını tanımlayabilir, bunların nedenlerini bulabilir.

  • Kendilerini çok iyi tanır.

Doğaya İlişkin Kapasite,

Kişilerin çevrenin özelliklerini, ayırt etme, sınıflandırma ve kullanma yeteneklerini ortaya çıkarır. Çiftçiler, çiçek yetiştirenler, botanikçiler, jeologlar ve arkeologlar bu zekâ formunu sergiler. Örneğin, çevresindeki arabaların adlarını ve niteliklerini bilen öğrenciler gibi.


Varoluşsal Kapasite

Hayatın anlamı ve hayatın başlangıcı gibi insanın varoluşu hakkındaki sorulara karşı duyarlılık olarak tanımlanmaktadır.

“Daha çok sayıda zekâ formu var mı?” adlı makalesinde Gardner, doğaya ilişkin ve ruhsal olmak üzere iki zekâ formu daha incelemiş, ancak en azından şimdilik yukarıda sözü geçen sekiz kriteri taşımadığı için ruhsal zekâ formunun varlığını reddetmiştir. Kendisi varlığı tahmin edilen zekâ formlarını derlemektedir. Örneğin, varoluşa ilişkin zekâ – kişinin varoluşa ilişkin temel soruları açıklaması- henüz bütün kriterlere uygun düşeceğe benzememektedir. Eğer zekâ formları ciddi bir şekilde saptanacaksa, bunların varlığı uygun sınama yöntemleriyle sınanmalıdır.


Çoklu Zekâ Teorisi, Duygusal Zekâ kavramının ortaya atılması ve geliştirilmesi konusunda önemli katkıları olan bir kavramdır. Öz Değerlendirme, öz motivasyon konularında da önemli katkıları vardır. Bunların devamında eğitim, öğrenme ve kariyer gelişimi konularını da destekler.


Kitaplar

  • Zihin Çerçeveleri, Yazar: Howard Gardner, Çevirmen: Ebru Kılıç, Yayınevi : Alfa Yayıncılık

  • Eğitilmemiş Zihin, Howard Gardner, Alfa Yayınları

  • App Kuşağı, Dijital Dünyada Kimlik, Mahremiyet ve Hayal Gücü, Howard Gardner, Katie Davis, Optimist Yayın Dağıtım

  • Çoklu Zeka, Multiple Intelligences, Howard Gardner, Optimist Yayın Dağıtım

  • Hakikat Güzellik ve İyilik, Truth, Beauty and Goodness, Howard Gardner, Optimist Yayın Dağıtım

  • Geleceği İnşa Edecek 5 Zihin, Five Minds For The Future, Howard Gardner, Optimist Yayın Dağıtım


11 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page