Ekiplerin karar alma süreçlerinde ve strateji oluştururken hem mantığı hem de sezgiyi kullanmaları, kararların daha dengeli ve etkili olmasını sağlar. Bu yaklaşıma Harrison Assessments Yetenek Yönetimi Sisteminde (HAYYS) "İçgüdüsel Mantık" denir. İçgüdüsel Mantık, karar verirken analitik düşünme ve sezgisel içgörülerden faydalanma eğilimini kapsar.

İçgüdüsel Mantık, günlük konuları çözerken mantığı kullanmayı, ancak genel yön belirlerken sezgiyi rehber edinmeyi önerir. Bu denge, ekiplerin hem rasyonel hem de yaratıcı kararlar alabilmelerini sağlar.
Analitik Yaklaşım: Olguları ve durumları mantık çerçevesinde inceleme eğilimini ifade eder. Bu yaklaşım, analitik becerilerden bağımsız olarak durumu objektif bir şekilde değerlendirmeyi içerir.
Sezgisel Yaklaşım: Karar verirken önsezileri kullanma eğilimidir. Bu yaklaşım da sezgisel becerilerden bağımsız olarak, içgörü ve hislere dayanarak karar almayı ifade eder.
İçgüdüsel Mantık Paradoksu İçin Dört Olası Kombinasyon
Harrison Assessments Yetenek Yönetimi Sisteminde (HAYYS) "İçgüdüsel Mantık" paradoksunda 4 kombinasyonla karşılaşılabilir.
1. Mantıklı Sezgisellik (Yüksek Analitik ve Yüksek Sezgisel):
Problemleri çözmek için hem analizi hem de sezgiyi birlikte kullanma eğilimi. Bu kombinasyona sahip ekip üyeleri, karar alma süreçlerinde hem mantıklı analiz yaparlar hem de sezgisel içgörülerini kullanarak yaratıcı çözümler üretirler. Bu, dengeli ve kapsamlı kararlar alınmasını sağlar.
2. Mantığını Kullanmayan (Düşük Analitik ve Yüksek Sezgisel):
Bir plan veya problemi yeterince analiz etmeksizin sezgilerine güvenme eğilimi. Bu tür kişiler, hızlı karar alma süreçlerinde etkili olabilirler. Ancak, yeterince analiz yapmadıkları için bazı kararları eksik veya hatalı olabilir.
3. Keskin Mantık (Yüksek Analitik ve Düşük Sezgisel):
Problemleri çözmek için analizi sezginin önünde tutma eğilimi. Analitik düşünme yetenekleri sayesinde, bu kişiler veriye dayalı ve mantıklı kararlar alırlar. Ancak, sezgisel yaklaşımları göz ardı edebilirler, bu da yaratıcı çözümleri kaçırmalarına neden olabilir.
4. Kararlara Kayıtsız (Düşük Analitik ve Düşük Sezgisel):
Durumları ve kararları analiz etmekten kaçınma ve sezgilerine güvenmeme eğilimi. Bu kategorideki kişiler, karar alma süreçlerinde en büyük engeli oluşturabilirler. Analiz ve sezgiyi yeterince kullanmadıkları için kararların ertelenmesine veya yetersiz değerlendirilmesine yol açabilirler.
Ekip Karar Alma Süreçlerinde İçgüdüsel Mantığın Uygulanması
Ekiplerin karar alma süreçlerinde İçgüdüsel Mantık yaklaşımlarını etkin bir şekilde uygulayabilmeleri için aşağıdaki stratejiler izlenebilir:
Dengeli Katılımı Teşvik Etmek:
Her ekip üyesinin fikirlerini açıkça paylaşmasını teşvik edin. Özellikle "Kararlara Kayıtsız" kategorisinde yer alan üyelerin aktif katılımını sağlamak için anonim anketler veya küçük grup çalışmaları gibi yöntemler kullanın.
Analitik ve Sezgisel Dengesi:
Karar alma sürecinde analitik veriler ve sezgisel içgörüler arasında denge kurun. Karar destek sistemleri ve veri analizi araçları kullanarak analitik yaklaşımları destekleyin, aynı zamanda yaratıcı düşünme seansları düzenleyerek sezgisel önerilerin değerlendirilmesini sağlayın.
Karar Alma Sürecinin Yapılandırılması:
Karar alma sürecini adım adım yapılandırarak, her adımda tüm katılımcıların görüşlerini alıp değerlendirin. Toplantıları yönlendirecek bir moderatör belirleyerek, sürecin düzenli ve verimli ilerlemesini sağlayın.
Eğitim ve Gelişim:
Ekip üyelerine hem analitik hem de sezgisel karar alma teknikleri hakkında eğitimler verin. Mentorluk programları oluşturarak tecrübeli çalışanların bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarını sağlayın.
İçgüdüsel Mantık yaklaşımının ekip karar alma süreçlerinde etkin bir şekilde uygulanması, ekiplerin hem mantıklı hem de yaratıcı kararlar almalarını sağlar. Bu denge, ekip içindeki iletişimi ve işbirliğini artırarak daha başarılı ve verimli sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur.
Comments