16 Nisan 2021’de http://www.pennaaero.com ‘da yayımlanmıştır.
Duygusal Zekâ kavramı akademik çevrelerde ilk olarak 1985 yılında kullanılmıştır. Bu ilk çalışma, ABD’de Harvard Üniversitesi’nden Psikolog Peter Salovey ve New Hampshire Üniversitesi’nden Psikolog John Mayer doktora öğrencileri Payne Wayne Leon’a A study of emotion: Developing Emotional Intelligence; Self-integration; Relating to fear, Pain and Desire (Theory, Structure of reality, Problem-solving, contraction / expansion, tuning in/coming out/letting go) başlığı taşıyan bir doktora tezidir. (Beceren, 2012:60)
Salovey ve Mayer daha sonra “Duygusal Zekâ” ile ilgili iki tane makale yayımladılar. Bu profesörler, insanların duygusal alandaki yetilerini bilimsel olarak ölçmeyi denemişlerdir. Bulguları, bazı insanların diğerlerinden, kendi duygularını tanımlamada, başkalarının duygularını tanımlamada ve duygusal konularda problem çözmede daha iyi olabileceğini ortaya koyuyordu. Daha sonraki yıllarda bu profesörler, Duygusal Zekâyı ölçmeye yönelik iki değişik test geliştirdiler. Ancak onların çalışmaları genellikle akademik çevre içinde kaldı. Duygusal Zekâ kavramıyla daha aktüel olarak çalışmalar yapan kişi, New York Times gazetesinin yazarı Psikoloji Doktoru Daniel Goleman’dır. Goleman, “Duygusal Zekâ neden IQ’dan önemlidir?” isimli kitabını 1995 yılında yayınlandı. Goleman kitabında; beyin, duygular ve davranışlar üzerine birçok ilginç bilgiyi bir araya getirmiştir.
Goleman Duygusal Zekâyı şöyle tanımlıyor. “Benim ilgilendiğim, bu “diğer özellikler”in önemli bir kümesi olan duygusal zekâdır: Kendini harekete geçirebilme, aksiliklere rağmen yoluna devam edebilme, dürtüleri kontrol ederek tatmini erteleyebilme, ruh halini düzenleyebilme, sıkıntıların düşünmeyi engellemesine izin vermeme, kendini başkasının yerine koyabilme ve umut besleme…” (Goleman, 2002, 50-51)
Dr. Daniel Goleman “Duygusal Zekâ” Yaklaşımı
Kaynak: Yeni Liderler (Goleman, Boyatzis, McKee, 2002: 262-265)
Goleman, Boyatzis, McKee’nin hazırladığı “Yeni Liderler” kitabında “Duygusal Zekâ” yukarıdaki şekilde de görülebileceği gibi 4 ana alan ve toplam 18 alt başlıktan oluşmaktadır. Bu tasnif liderin duygusal zekâsı dikkate alınarak oluşturulmuştur. Özellikle bu tasnifi, görüşü seçmemin nedeni havacılık sektöründe özellikle uçuş sürecinde yer alanların liderlik özelliklerinin önde olduğunu düşünmemdir. Bu sıralama; kişisel ve sosyal alan diye iki genel başlık altında toplanabilir. Bu başlıkları kısaca şöyle sıralayabiliriz.
Öz Bilinç (öz farkındalık, kişisel farkındalık): Duygusal bilinç, isabetli öz değerlendirme, öz güven.
Öz Yönetim (kişisel yönetim): Öz denetim, saydamlık, uyumluluk, başarma dürtüsü, inisiyatif, iyimserlik.
Sosyal Bilinç (sosyal farkındalık): Empati, örgütsel bilinç (organizasyonel farkındalık), hizmet odaklılık.
İlişki Yönetimi (sosyal beceriler): Esinleme (esinleyici liderlik), etkileme, başkalarını geliştirmek, değişim katalizörlüğü, çatışma yönetimi, ekip çalışması ve iş birliği.
İnsan Faktörleri
Havacılıkta İnsan Faktörleri konusunda ayrıntılı bilgiler CAP 737 (December 2016) bulmak mümkündür. Bu yayın, ticari hava taşımacılığı ihtiyaçlarına cevap olarak, Crew Resource Management Advisory Panel tarafından tanımlanmış, CRM eğitim rehberliğinin daha verimli uygulanması ve pratik kullanımı için yeniden düzenlenmiştir.
CAP 737’de yer alan çalışmada İnsan Faktörleri Birey ve Ekip olmak üzere 2 bölüme ayrılmıştır:
Birey bölümü, kişisel faktörler ve performansla yakın ilişkili olan bilgi alanlarından oluşur. Herkese uygulanabilen bu bilgiler uçuş ekibi, kabin ekibi ve tek kişilik uçak kaptanları operasyonlarını içerir.
Diğer bölüm ise ekiplere ve takımlara uygulanabilen bilgiler içerir. Bu bilgiler, çoğunlukla birden fazla sayıda pilottan oluşan ekiplerde, sadece tek bir sayıda pilottan oluşan ekiplerde ve kabin ekiplerine uygulanabilir. Bu başlıklar kısaca şu şekilde açıklanmaktadır.
Kaynak: CAP 737 : 17
Birey Bölümü:
Bilgi İşleme: Bilgi işleme, insan zihninin karşılaştığı bilgilere nasıl cevap verdiğini açıklamaya çalışır. Bu genel bir teori olup, farkındalık ve karar verme alanlarını anlamaya çalışmaktadır.
Algı: Kısmen ne hissedildiğini bilmek için uyarının hızlı bir şekilde yorumlanması gerekmektedir. Bu algı süreci hızlı gerçekleşen bir süreçtir. Duyuların oluşturduğu “zihinsel modellerin” inşasına algı denilebilir.
Dikkat: Hissedilen bir uyaran, tehdit, karar, hesaplama gibi durumlar sonucu oluşan bir şeye dikkatini vermek, bir şeye konsantre olmak demektir. Ciddi olarak dikkatin bir sınırı vardır. Herhangi bir şey için dikkat kullanılıyorsa başka bir şey için kullanılmaz.
Tetikte Olmak ve İzlemek: Temkinli olmak, beklenmedik bir olay yaşandığında dikkati onun üzerine yoğunlaştırmak demektir. Uygulamada ve uçuş sırasında, otomatik uçuş için tetikte olmak, izlemek anlamına gelir. Tetikte olma terimi, kişisel izlemeden bağımsız olan yerlerdeki işleri tanımlamada kullanılır.
İnsan hatası, Beceri, Güvenilirlik ve Hata Yönetimi: İnsan hatalarını fark etmek, bunları yönetme sürecini etkin kullanabilmek amacı ile beceri kazanılması ve kazandırılması konularını içerir.
İş yükü: İş yükü, bilgi işleme süreci için gerekli olan ve kullanılan zihinsel çabanın bir parçası olarak düşünülebilir. Bu bölüm, fiziksel iş yüküne karşı, idraksal veya zihinsel iş yükünü tartışmaktadır.
Sürpriz ve şaşırma etkisi: Ani oluşan durumlar karşısında verilen tepki ve girilen durum olarak tanımlanabilir. Çoğu etken şaşırma etkisine sebep olup, oluşmasına yardımcı olabilir.
Durumsal Farkındalık: Durumsal farkındalığının konuşma dilinde tanımı; ne olduğunu bilmektir. Durumsal farkındalığı en yüksek seviyeye, bir kişinin durumu yakın gelecekte öngörmeye çalıştığında zaman ulaşır. Durumsal farkındalık bir kişinin sürekli değişebilen (dakikada hatta saniyede) varsayımsal bir durumudur. Durum farkındalığı yorumlanabilen, algılanabilen ve duyulabilen bilgiye dayandığı için bilgi işleme süreci modelleriyle bağlantılıdır.
Karar Verme: Karar süreçleri konusunda yüksek farkındalık ve etkili uygulama konularını kapsar.
Stres ve Stres Yönetimi: Stres, olumsuz çevresel koşullara verilen tepkidir, stres yaratanlar olarak adlandırılır ve bir vücudun kendisine yüklenen taleplere nasıl tepki verdiğini açıklar.
Uyku ve Yorgunluk: Merkezi sinir sisteminin farklı bölümleri arasındaki normal dengeyi sağlamak için uyku çok önemlidir. Ayrıca uyku sırasında vücudun fiziksel fonksiyonları dinlenir ve bir miktar yenilenme gerçekleşir.
Kişilik ve Kültür: Herkesin farklı olduğu bilinen bir durumdur. Bazı gözlemlenebilir farklılıklar, insanların kişisel özelliklerden ziyade kendilerinin içinde buldukları durumlardan kaynaklansa da, insanlar arasında var olan daha istikrarlı ve kalıcı farklılıklar vardır. Bu nedenle, en kolay yol kişilik ve kültür arasındaki farkı dikkate almak, kişilik farklılıklarının kendi ulusal grupları içindeki bir bireyin özellikleri olduğunu, kültürel faktörler ise ulusal kültürlerinde ortak olan insanların özellikleridir.
Ekip Bölümü:
Gruplar ve Takımlardaki Etkiler (koordinasyon, takım çalışması, roller ve grup kararları): Mürettebat içinde koordinasyonun sağlanması, takım çalışmasının etkin planlanması, rollerin açıkça ifade edilmesi, gerekli durumlarda grup kararlarının kullanılması önem kazanmaktadır.
Liderlik: Liderlik yaklaşımının dayandırıldığı en önemli noktalar; tecrübenin her zaman etkili liderliği sağlayamayacağı, kişilerin farklı durumlarda farklı liderlik becerileri gösterebileceği düşünceleridir.
İletişim (İletişim, dil, zihinsel modellerin paylaşımı, kararlılık ve sözlü müdahale): İletişim kuran ve operasyonel bilgi alışverişi yapan ekiplerin, uçuşun kritik aşamalarında daha az hata yaptıkları genel olarak kabul edilmektedir. İletişim, dil etkin olarak kullanılması, zihinsel modellerin paylaşımı, kararlılık (assertive) iletişim tarzını kullanmayı ve sözlü müdahalede etkinliği kapsar.
İki kavramın birbiri ile ilişkisi:
İnsan Faktörleri Bireysel Bölümde yer alan;
Bilgi İşleme, Algı, Dikkat, Tetikte Olmak ve İzlemek, İnsan hatası, Beceri, Güvenilirlik ve Hata Yönetimi konuları, Duygusal Zekâ yaklaşımının temelinde yer alan beyni etkin kullanma, bilgiyi işleme süreçleri, odaklanma, farkındalık konularınca desteklenmektedir.
Bu bölümdeki; İş yükü konusuna ilişki yönetimi,
Stres ve Stres Yönetimi, Yorgunluk ve Kişilik – Kültür konularında
Ekip Bölümündeki;
“Gruplar ve Takımlardaki Etkiler” konularında, sosyal bilinç ve ilişki yönetimi konuları,
“Liderlik” konusunda, ilişki yönetiminin esinleme, etkileme, başkalarını geliştirme ve bağlar kurma konuları,
“İletişim” konusunda, öz bilinç, sosyal bilinç ve öz yönetim konuları önemli katkılar sağlayacaktır.
Sonuç
Duygusal zekâ başlığı altında sıralanan yetkinlikler, uçuş sürecine dahil olanlardan şirket yönetimine kadar uzanan kademelerinde istenen, beklenen özelliklerdir. Her kademede yer alan yüksek duygusal zekâlı personel başta iletişim, iyimserlik, uyum, karar verme, liderlik ve iş birliği ortamında çalışma konularını olumlu yönde etkileyecektir. Dolayısıyla tüm duygusal zekâ yetkinlikleri; insan faktörleri ve ekip kaynak yönetimi konularında önemli katkılar sağlayacaktır. Sıralanan tüm yetkinlikleri ölçmek ve geliştirmek mümkündür. Bu noktadan hareketle; duygusal zekâ ölçümü işe alım, görevlendirme, terfi gibi konularda göz önünde bulundurulması uygun olacaktır. Duygusal Zekâ yetkinlikleri, sektöre personel yetiştiren üniversite ve yüksek okullarda ders olarak, havacılık şirketlerinde başlangıç eğitimleri, ekip kaynak yönetimi, eğiticinin eğitimi, kaptanlık ve kabin amirliği eğitimleri başta olmak üzere programlara dahil edilmesi yararlı olacaktır.
Beceren, E. (2012) Duygusal ve Sosyal Zekâmız, Postiga Yayınları, İstanbul
CAP 737 Flight-Crew Human Factors Handbook, (2014) Civil Aviation Authority, West Sussex.
Goleman, D. (2002) Duygusal Zekâ Neden IQ’dan Daha Önemlidir, Varlık Yayınları, İstanbul.
Goleman, D. Boyatsiz, R. McKee, A. (2002) Yeni Liderler, Varlık Yayınları, İstanbul.
Comments